HAYVANLAR ÜZERİNE
Bu yazımda hayvanlarla ilgili birkaç gözlemimi anlatacağım. Bu sanırım dokuzuncu blog yazım olacak. Bloğa girdiğinizde, sağda aylara göre yazdığım yazılar var. Çok acele yazdıklarımda var bu yazımda olduğu gibi, saatlerce düşünüp yazdığım yazılarda var.
Kediler;
Bahçede, bir anne kedi dört de yavrusu vardı, sık sık uğradıkları bir dönem. Yavrular yeni doğmuştu, sadece anne sütü ile besleniyorlardı, daha çok küçükler.
Evden balık haşlayıp getirdim anne kediye verdim. Anne kedi, sanırım yavrularının beslenmeyi öğrenme vakti geldiğini düşündü ve bu balığı yemedi. Ağzında tuttu ve bekledi, yavrular hiç oralı olmadı. Daha sonra balığı biraz uzağa götürdü ve bekledi, yavrular annenin balığı götürdüğü yere geldiler ve yine balıkla hiç ilgilenmediler, amaçları anne sütü içmek. Anne kedi, bu sefer balığı ağzınla tutup, yavaş yavaş uzaklaştırdı, tam yavrular gelirken yine uzaklaştırdı. Böylece yavruların tüm dikkatini balığa çekti. Yavrular balık ile ilgilenmeye başladı ve bunu yemeğe başladılar, yavrular yerken anne kedi onları izledi.
Bir yavru hiç yemedi bir metre uzakta kendi kendine oyalandı, diğer üç kedi balığın yarısını bitirdi, karınları doydu ve üç yavru oradan uzaklaştı. Balığı sadece bir yavru yememişti. Bu durumda insanlar olsa, annesi yemek yemeyen yavru ile ilgilenir. Anne kedi, kalan balığın yarısını gitti kendi yedi, yanında duran ve hiç yemek yemeyen yavru ile ilgilenmedi veya ona bu balığı yedirmek için uğraşmadı.
Buradan şu sonucu çıkardım. Demek ki kedi camiasında grup eğitimi önemli, yani gruba (yavrulara) yemek yemeyi öğretiyor işi orada bitiyor. Tek tek, kim yemek yemiş, kim yememiş onun için önemi yok. Bu olayı bir arkadaşıma anlattım, arkadaşım dedi ki " Belki de yemek yemeyen yavru ölmesin diye, anne kedi balığı kendisi yedi ki yavrusuna süt verebilmek için onu süt ile besleyebilmek için" Bunu hiç düşünmemiştim.
Güvercinler
Kanlıca vapur iskelesinin önünde bir leğen var, bunun içi su dolu, İsteyen gelip bu su dolu leğenin içine ekmek bırakıyor. Vapur iskelesinin üstündeki güvercinlerde ekmeklere uçuşup tüm ekmekleri yiyorlar. Hafta sonu, vapur iskelesinin önündeki çay bahçesine çok gelen olduğundan, yem satan bir adam bu leğeni kaldırıyor, yoksa yem satıp para kazanamaz. Neyse hafta içi bir gün, sabahın erken saatlerinde
kalkıp bu leğene ekmek koydum, onlarca güvercinde iskelenin üzerindeydi. İki yavru kedi leğenin yanına geldi ve hiç gitmediler, gelen tek tük birkaç güvercini de kovaladılar. Bir müddet sonra, güvercinlerden en irisi ve paçalı olanı, leğenin yanına geldi ve bu yavru kedileri oradan uzaklaştırdı. Sonrasında içinde su, ekmek olan leğenin etrafında daire şeklinde dönmeye başladı. O dönerken yavru kediler gelmeye cesaret edemedi ve uzaktan bu paçalı güvercini izledi. Bu güvercinde hem dönüyor hemde yan yan kedilere bakıyordu, gelecek gibi olduklarında onları kovalıyordu. Tüm güvercinler isklele çatısından leğene geldiler ve ekmekleri yemeğe başladılar. Bu süre zarfında paçalı güvercin görevini başarı ile yaptı. Sonarsında hepsi uçup gittler.
Buradan çıkardığım sonuç demek ki güvercinlerde bile bir hiyerarşi var.
NOT: Haftaya kadınlar ve erkekler hakkında bir şeyler yazayım diyorum ama gerçekten kadınları hiç anlayamıyorum. Yaz deseler, eşim dahil, bir bayan hakkında herhalde en fazla 5 satır anca yazarım. Umarım bu benden kaynaklanıyordur. Halbuki bir erkeği ilk defa görsem elini sıksam, merhaba desem ve bana deseler ki bu elini sıktığın adam hakkında bir şeyler yaz, inanın o elini sıktığım adam hakkında en az yüz sayfa yazabilirim, erkekleri analiz etmek o kadar kolay ki. Neyse, haftaya da kadın ve erkekleri
yazayım. Tabii bu genel bir yazı olacak.
Bülent Baykal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder