24 Ağustos 2012 Cuma

FUTBOL NASIL OYNANIR



Bir erkek olarak, blog yazıları yazıp da futboldan yazmamak olmazdı. Dünya futbol endüstrisinde yılda ortalama 25000-26000 milyar dolar para dönüyor. Bu rakamlar sadece kulüp bazında. Katma değer yaratan sektörleri de işin içine katarsak, yani turizm, medya, tekstil, reklam vs, bu rakam 225000-250000 milyar dolarları buluyor. Yukarıdaki rakamlar istatistiksel gerçek rakamlar. Durum böyle iken   iki satır bir şeyler yazmalıyım diye düşündüm.  


Aşağıda, her mevki de oynayan futbolcuların, başarılı olmaları için  maç esnasında neler yapması gerektiğini kendimce anlatacağım.  

Futbol gol yememek, gol yenirse de daha fazla gol atmak üzerine kurulmuş, son derece basit bir oyun. 11 er kişi ile oynanıyor. Her oyuncunun görevi var ve bunlar birbirlerinden farklı

Aşağıda kendi yorumum ile anlatıyorum. :))
KALECİ

Kalecinin görevi gol yememektir, uzaktan atılan şutlarda veya rakip oyuncu ile karşı karşıya olduğu pozisyonlarda başarı şansı yandan gelen toplara karşı daha fazladır. Yani bunları kurtarma şansı daha fazladır. Bir kalecinin en zayıf olduğu pozisyonlar kenarlardan gelen toplardır yada kornerden gelen toplardır. Kenarlardan gelen toplara rakip oyuncular kafa ile yada ayak ile dokunurlarsa kalecinin yapacağı fazla bir şey yoktur.
Bu yüzden, bence bir kaleci antrenmanlarda en çok yan toplara çalışmalıdır.  

MÜDAFAA OYUNCULARI  (Geride oynayanlar)

Geride oynayanlar deyince , libero ve bekleri anlatacağım.

           Libero 
En geride oynayan futbolcudur. Takımın en teknik ve en zeki oyuncusu olmalıdır bana göre.
Çok süratli olması gerekmez fakat çevik ve dayanıklı olmalıdır, kondisyon ve konsantrasyon olarak her an oyunu izlemelidir. Rakip oyuncuları iyi tanımalı, nasıl oynadıklarını bilmeli ve ona göre önlem almalı ve atakların nereden geleceğini hissetmelidir. Sürekli, gözleri rakip forvet (hucüm ) oyuncularında olmalı ve geride açık pozisyon vermemeli, müdafaadaki arkadaşlarını organize etmeli onların açıklarını da kapatmalıdır
Soğukkanlı ve kararlı olmalıdır. Efendi olmalı, çirkef biri olmamalıdır, yoksa sürekli penaltı yapar. Kesinlikle riske girmemelidir. Oyunu başlatırken kaleciden aldığı topu en yakınındaki oyuncuya yada stopere(orta sahada en geride oynayan oyuncu) vermelidir. Orta sahaya yada ileriye gelişi güzel toplar atmamalı, topu hep arkadaşlarının ayağına oynamalıdır, bu durum topu en yakınındakine atmakla olur. Eskilerden Fenerbahçeli  Alpaslan, Galatasaraylı Fatih Terim  en bu alanda en beğendiklerim.
           Bekler (Sağ bek ve sol bek)
Bekler, takımın en süratli oyuncuları olmalı ve kondisyonları diğer arkadaşlarından kat ve kat fazla olmalıdır. Görevi karşıdan kendi kanadından gelen forvet oyuncularını durdurmaktır. Mümkün olduğunca kendi tarafındaki rakip oyuncuya yakın oynamalıdır. Süratli olması şunun için gerekli,
rakip oyuncu daha süratli ise, her seferinde sürati ile bu oyuncuyu geçer ve gol pozisyonu yaratır, yorulmamalıdır. Yorulursa takımın o tarafı çöker. 
İleriye çıkmasını ben  onaylamıyorum ama bugünkü modern futbolda bekler ileriye çıkıyor. Bir bek ileriye mutlaka çıkacaksa, kendi alanı boşalacağı için ve geriye dönmesi zaman alacağı için, bu alanı başka bir arkadaşının doldurması gerekir. Gerektiği zaman faul yapmalı, gerekirse sarı kart bile görmeli ama adamını geçirmemelidir. 
Günümüzde ileri giden bek oyuncuları aynı zamanda geri gelip savunma görevi de yaptıklarından kondisyondan ziyada konsantrasyon olarak oyundan düşüyorlar ve savunmada çok hata yapıyorlar. Örnek Fenerbahçeli Gökhan Gönül. Bu futbolcu modern futbolun tüm kurallarına uyuyor ve Türkiye'de bu alanda en iyi oyuncu ama savunmada çok hata yapıyor. Neden?  hucüma çıktığı için düşüyor oyundan.

ORTA SAHA OYUNCULARI
            Stoper 
Orta sahanın en gerisinde oynar, liberodan aldığı topları orta sahanın diğer hucuma dönük oyuncularına vermelidir. Daha ziyade müdafaa ya dönük oynar ,top çalar. Rakip takım hucumda iken çok koşmalı ve asla yorulmamalıdır, sürekli mücadele etmelidir. Gençliklerinde Okan Buruk, Emre Belezoğlu ve Fenerbahçeli Selçuk bu pozisyonda en iyisiydiler.
            Diğer orta saha oyuncuları
Burada görev alacak oyuncular 3-4 kişi olabilir. Görevleri, oyunun orta saha hakimiyetini alıp, topun kendilerinde kalmasını sağlamaktır. Çok koşan, top çalan futbolcu olmaları gerekir. Bu pozisyondaki
1 yada en çok 2 futbolcu çok teknik olmalı, bu futbolcular  kesinlikle adam kovalamamalı, kendisini çok yormamalı fakat teknik kabiliyetini en üst derecede göstermelidir. Diğer arkadaşları rakip oyunculara pres yapıp top kapmaya çalışırken, bu futbolcular topun kendilerine verilmesini beklemeli, verildiği andan itibarende topu en doğru, en iyi şekilde kullanmalıdır. 
Bu nasıl olur? 
Topu aldıklarında, eğer kendi hucum oynayan arkadaşları çok süratli ise, topu, rakip takımın geride oynayan oyuncuları arasından, ara paslarla, rakip müdafaanın arkasına doğru yada kendi arkadaşları depar atmış pozisyonda ise, depar atıkları o boş alana doğru topu atmaları gerekir. Amaçları, atacakları tek pas ile kendi arkadaşlarını kaleci ile karşı karşıya getirebilmek olmalıdır. Bunu orta sahadaki teknik oyuncular yapabilir, diğerlerinin böyle bir yeteneği olmadığından onlar çok koşmalı ve çok çalışmalıdır.
Teknik futbolcularda Sergen, Alex gördüğüm en iyi oyuncular. Burada görev alan tüm futbolcular top kendilerinde iken asla geriye dönmemeli, geri pas yapmamalı, hep ileriye doğru oynamalıdır. Tek düşünceleri  forvetteki (hucüm oynayan) arkadaşlarını gol pozisyonuna nasıl sokabileceğini düşünmek olmalıdır. Aslında bu alanda yan pasa bile karşıyım ama bazen gerekli olabiliyor, rakip takım çok üst düzeyde ise.


            FORVET OYUNCULARI ( Hucüm oyuncuları)
Kanatlarda oynayan ve santrafor oynayan oyuncuları anlatacağım.
             Santrafor
Bu oyuncunun görevi gol atmaktır. Rakip saha içinde bekler, çok koşmasına gerek yoktur. Biraz bencil olmalı, her pozisyonda karşı kaleyi düşünmeli, kibar olmamalı, orta saha oyuncuları gibi yanındaki diğer hucum oyuncularını gol pozisyonuna sokmayı düşünmemeli, agresif ve bencil olmalıdır. 
Tanju Çolak gördüğüm en iyi santrafordu.
             Diğer Forvet oyuncuları 
Bunlar ileride oynayan oyunculardır. Sağ açık, sol açık oynayan futbolculardır. Süratli olmaları ve 3-4 adımda en yüksek hıza erişmeleri gerekir. Orta sahadan aldıkları toplarla ileriye gitmeli ve ya kendileri gol pozisyonuna girmeli yada santrafor oynayan arkadaşını gol pozisyonuna sokmalıdır. Zaman zaman dinlenebilirler rakip takım atak yaparken. Çok dayanaıklı olmaları gerekmez ama sürat çok önemlidir.
Rıdvan Dilmen çok iyiydi.

Birde serbest oynayan futbolcular vardır. Bunlar üstün yetenekli ve ülkesinin en iyi oyuncularıdır. Messi, Pele,  Maradona , Arda Turan gibi. Serbest oynamak ne demek? Yani sahanın her yerine gidip oynayabilir. Geride oynar , orta sahada oynar, gider gol atar. Tamamen takımın durumuna göre ne yapması gerekiyorsa onu yapar. Adam markajı yapmaz topu alır ve en iyi şekilde kullanır.Bu tip futbolcuların çoğalması ile futbolda göz zevki ön plana çıkıyor  ve tribünler ancak bu sayede dolabiliyor.
Futboldan zevk almamızı da bu tip oyuncular sağlıyor.
Bülent Baykal

Her yazımın sonunda olduğu gibi yine bir şarkı ile bitiriyorum.





18 Ağustos 2012 Cumartesi

NOSTALJI

PİKAP ve PLAKLAR

Geçen hafta, depoda olduğunu bildiğimiz pikap ve plakların peşine düştük ve bunları tekrar yıllar önce dinlediğimiz gibi dinler hale getirmeyi düşündük.

Pikabı bulduk fakat üzerinde iğnesi yoktu, bunun için Kadıköy Akmar pasajında alt katta olan plak satan dükkana gittik. Burada sadece plak satılıyormuş. Pikap iğnesi satmıyorlarmış. Bu arada elektronik merkezi olan Yazıcıoğlu İş merkezinden de elimiz boş döndük. Kadıköy de bayağı dolaştıktan sonra nihayet uygun bir yer bulduk, Star Elektronik, sokak içinde küçük bir dükkan. İğneyi halletik, bu sefer de plağı kavrayan lastiğin pikap da olmadığını öğrendik. Dükkan sahibi ,bu lastiği bulamayacağımızı özel yaptıracağını söyledi. Bu öyle bir malzeme ki üzerinde delikler var ve bu deliklerden geçen ışığa göre pikaba küçük plak mı (45 lik)

büyük plak mı  (33 lük)

 taktığımızı cihaz anlıyor ve iğnesini o konuma getiriyor. Neyse bir kaç gün sonra lastik geldi, artık pikap çalışır haldeydi fakat bu sefer de buna uygun anfi yoktu. Bugünkü teknolojilerdeki hiçbir anfi bu pikaplara uymuyor. Her yeri dolaştık bulamadık. Tekrar eve gelip  depoyu araştırdık ve yıllar önce bu pikap için alınmış anfiyi bulduk çok sevindik bu seferde ortada hoparlör yoktu. Gittik buna uygun hoparlör aldık. Yeni teknolojideki hoparlörler buna uyuyor. Plakları da depodan çıkardık
.
           Evde mevcut müzik köşesinde buna bir yer ayarladık,

şu aralar yıllar önce dinlediğimiz şarkıları ve şu aralar hiçbir yerde dinleyemediğimiz şarkıları severek dinliyoruz.


Emel Sayın nın yıllar önce çıkardığı, son 10 yılın en sevilen 10 şarkısı Long Play inde yazan yazıyı özetleyerek,  sizinle paylaşmak istedim aşağıda okuyabilirsiniz.

  ********************  Bütün müzik türlerinde olduğu gibi, Türk Sanat Müziği de çağın gereklerine ve insanların beğenilerine uyarak aşamalarını sürdürüyor. Dede Efendi' leri ,Itri' leri, Sadettin Kaynak' lar Selahaddin Pınar' lar izledi. Münir Nurettin Selçuk (Timur Selçuğun babası) gibi Türk Sanat müziğine yarım yüzyıldan fazla emek vermiş "Üstad"lar, hala yıllar öncenin tazeliğini koruyarak, konserlerinde eski yeni ayırımı olmadan alkışlanıyorlar.
         Bunların yanı sıra Türk Sanat Müziğini yozlaştıranlar da var. Ama biz zamanın her temelsiz şeyi tasfiye edeceğine inanıyoruz. Önemli olan dünden bugüne kalanlar gibi bugünden yarına bir şeyler bırakabilmektir.
         Kurduğumuz 7 kişilik ön jüri Türk Sanat Müziğinin çok sevilen 10 şarkısını tespit etti.Bu şarkıları elinizde tuttuğunuz LP de dinleyeceksiniz.***********************************************

Bu LP de olan şarkılar şunlar

1-)  Nasıl geçti habersiz
2-)  Ben gamlı hazan
3-)  Dertleri zevk edindim
4-)  Avuçlarımda hala sıcaklığın var.
5-)  Aşkın Kanunu
6-)  Ben seni unutmak için sevmedim.
7-)  Sensiz kalan gönlümde
8-)  Ömrümce hep adım adım
9-)  Gök yüzünde yalnız gezen yıldızlar
10-) İnleyen nameler

Bülent Baykal

Bu hafta sizin için yıllar öncesinden Yaşar Özel i seçtim, eğer Yaşar Özel'in şarkılarını dinlemediyseniz mutlaka tüm eserlerini dinlemenizi tavsiye ediyorum. Kendisi, Türkiye'nin en iyi erkek sesi kabul ediliyor.
Ben plak koleksiyonunda tüm eserlerini bulup saklamayı düşünüyorum.




11 Ağustos 2012 Cumartesi

KAZ DAĞLARI

Edremit Körfezi'nin bir tarafı AYVACIK, diğer tarafı AYVALIK'A  gider. Siz AYVACIK tarafına gideceksiniz.
Edremit'ten AYVACIK tarafına giderken sırası ile Zeytinli, Akçay, Güre, Çamlıbel, Altınoluk, Küçükkuyu, Adatepe, Yeşilyurt yerleşim yerlerinden geçersiniz. Bu yazımda genelde bu bölgeyi anlatacağım.

Başlıyorum,

Doğrudan, Yeşilyurt a gidip, burada beğendiğiniz bir otelde kalmanızı ve civar yerleri buradan gezmenizi, akşamda otele dönmenizi tavsiye ederim.

Yeşilyurt hakkında bir şeyler yazmam gerekirse, Yüzyıllar boyunca bu bölge insanları ve Rumlar bu şirin köyde dostluk ve barış içinde yaşamış. Köyün camii nin inşaatını Rumlar yapmış. İster istemez de, kilise yapı mimarisinin karakteristik özelliklerini camiye yansıtmışlar.

Yeşilyurt'ta otelden çıktınız, Edremit yönüne sola dönün (İzmir Çanakkale karayoluna inince sola dönün) 4 km sonra KÜÇÜKKUYU'ya geleceksiniz. İlk ışıklarda sağa park edin. ADATEPEKÖYÜ ZEYTİNYAĞI MÜZESİNİ göreceksiniz. Burada zeytinyağının binlerce yıllık serüvenine tanık olacaksınız.  (Yeni bir blog konusu olabilir) Burada zeytinyağı üretiminin nasıl yapıldığını gösteriyorlar.
Sabun ve zeytinyağı üretimi ile ilgili araç gereçler sergilenmiş.


Edremit yönüne (İzmir yönüne) devam edin İkinci ışıklardan yüz metre sonra sola dönüş var. ADATEPE KÖYÜ (ZEUS ALTARI). Adatepe köyü Sit kapsamında olan (Zeytin ağaçlarından dolayı) tipik bir Ege köyüdür. Troya savaşlarını tanrı Zeus bu köyün yakınındaki tepeden izlemiş. Sonra onun adına burada kurbanlar verilmiş, ismine de Zeus Altarı (Sunak) denmiş. Topoğrafik olarak da bu tepe, tüm Edremit körfezine hakim bir konumdadır.


Güre'ye yakın Tahtakuşlar (Etnografya Galerisi) var. Burası kendi alanında dünyanın en iyi 2. kişisel müzesi olduğu söyleniyor.Dünyanın en büyük yakalanmış kaplumbağa'sı var. Bu müzede Türkmenlerin Kaz Dağları'nda 500 yıllık serüvenleri sergilenmiş. Giyim eşyaları, halılar, çadırlar kitap ve resimler sergilenmiş.

Yine Zeytinli bölgesinde Sutüven Şelalesi ve Hasanboğuldu var. Ayrıca Zeus Altarına yakın bir yerde Başdeğirmende bir Şelale var.Hasanboğuldu denen yer küçük bir su birikintisi.


Kaz Dağı Milli parkı var. Burası yaklaşık  22 bin hektarlık bir alandır. Burada 800 bitki çeşidi tespit edilmiş, başta Kazdağı göknarı olmak üzere 31 adet bitki çeşidi sadece Kazdağı'na özgüdür. Gezerken kaybolmaları önlemek ve doğaya zarar vermemek için bir rehber almak şart koşulmuş.
Bu bölgede dolaşıp Yeşilyurt da otelinize dönebilirsiniz.

Diğer anlatmak istediğim Edremit'ten yukarıya, dağların içine doğru 30 dakika gidip, dağın zirvesine çıkmanız, burası Alkım mevki, Yenice köyüne çok yakın. Burada, zeytin ve çam ağaçları arasında kalıyorsunuz. Zirvede iyi bir otelde kalmanızı tavsiye ederim. Burada yürüyüş (Trekking), Trap, Havalı tüfek, At gezileri, Jip ile safari yapabilirsiniz. Kaz Dağları'nın, Alpler'den sonra dünyanın en yüksek oksijen oranına sahip dağları arasında olduğu söyleniyor.



En önemlisi bu geziyi sevdiğiniz kişi ile yapın.


Bu yazıyı okuduktan sonra sizler için paylaştığım şarkıyı dinleyebilirsiniz.


Bülent Baykal

4 Ağustos 2012 Cumartesi


SİRKECİ-EMİNÖNÜ

Sirkeci-Eminönü benim için 13 yılımı geçirdiğim anılarla dolu bir yer. Burayı, en işlek caddedeki bir mağazadan tutun da, en ıssız  ara sokağındaki bir saatçiyi bile biliyorum üzerinden seneler geçse de hatta esnafların adlarını bile. Size burayı elimden geldiğince, fotoğraflarla da süsleyerek anlatmaya çalışacağım.
Mesela köfte yemek isterseniz, Filibe Köfteci sini tavsiye ediyorum.


Son derece mütavazi bir yer, yüz yıllık mazisi var.

 Hürriyet Gazetesi'nin Türkiye'nin en iyi ilk 10 köftecisi sıralamasında birinciydi.

 Biraz yağlı, genelde piyaz ile servis yapıyorlar.

Yeri, sahilden Sirkeci'den yukarıya Cağaloğlu istikametine yürüyün, garı geçin, yolun sağında köşede Yapı Kredi Bankası (YKB) var. Burayı  geçer geçmez ana yol üzerinde sol tarafta cadde üzerinde. Lüks bir yer değil, önceden söyleyeyim, fotağraflardan bakarsınız zaten.

Kameranız , fotoğraf makineniz bozuldu ve kimse yapamıyorsa , ya da elinizde eski kamera kasetleri var ve CD ye aldırmak istiyorsanız (Çok eski film şeklindeki yuvarlak kasetleri için bile geçerli) Sirkeci'de böyle bir yer var. Doğubank'ın hemen yanındaki hanın 2. Katı. Resimde görebilirsiniz.

Şöyle tarif edebilirim, Sirkeci'den Cağaloğlu istikametine yürürken, sağda köşede YKB var ve ışıklar var, buradan sağa sapın, biraz ilerde, İş Bankası'nın karşısında sağda Doğubank var. Doğubank'ın giriş kapısını geçin sonraki ilk kapıdan sağa girdiğinizde buranın 2. Katında,  yukarıda  anlattığım işleri yaptırabilirsiniz.

Burada elektronik eşyalar satılır ama eski havası yok.

Saat almak istiyorsanız
Konyalı saatcisi,  eğer çok kaliteli ve marka saat almak istiyorsanız, Doğubank'ın tam karşısında Konyalı saatcisi var. Buranın sahibi Adil bey, oldukca uygun fiyata alabilirsiniz. AVM lerde aynı marka saati en az 2-3 katına satıyorlar. 

Konyalı Lokantası ve Pastahanesi
Konyalı Pastahanesinde, pizza yemenizi öneririm, böyle pizza hiçbir yerde yememişsinizdir. 
Duvarlara baktığınızda dünyadaki devlet adamları, kraliçeler, sanatçılar burada yemek yedikten sonra, bir iki satır anı defterine yazıp imzalamışlar, bunları görebilirsiniz.
Nasıl gidilir ? Sahilden Sirkeci'den Sultanahmet yönüne (yukarı) yürürken ilk sağdan sapın (Burada ilk önce Konyalı Pastahanesi, sonrasında da lokantasını solda görebilirsiniz.)

Fotoğraf makinası almak isterseniz , Sirkeciden Sultanahmet yönüne ilerlerken Garı geçip ilk sola dönün ( Tranvay yolu) biraz ilerde Sağda Hayyam Pasajı var, küçük bir yer. Bir kaç katlı tüm fotoğraf ile ilgili her türlü malzemeyi burada bulabilirsiniz. Resimde görebilirsiniz..
Gitmek isteyenler beni yanına alabilir J Emre ile gele gide bayağı uzamanlaştım bu konuda.


Mimari yapılara ilgisi olanlar için Büyük Postane var.
Müzeside var, ilgi duyanlar için (pul koleksiyonu yapıyorsanız.)


Doğubank'ın tam karşısında köşede Konyalı Saatcisi'nin yanından ilerlediğinizde tam karşıda Sirkeci Büyük Postane'ye gelmiş oluyorsunuz. Buradan, sağa Mısır Çarşısı yönüne yürürken, biraz ilerde solda köşede Deutsche Orient Bank binası (1890) var.



Resimde görebilirisiniz. Ama buranın hali içler acısı.Neden resterasyon yapılmıyor bilmiyorum, bina kendi haline bırakılmış. Bu binaya Tarihi Vakıf Handa diyorlar. Bu bina ile ilgili internette şunlar yazılı :
Bu bina meşhur "Vakıf Han" (1912) 

"Türk Neo-Klasisizmi" (Ulusal Mimarlık) stilinde ve mimarı da ünlü Kemaleddin Bey (yanlış hatırlamıyorsam - kendisi Eminönü'ndeki Büyük Postahane'nin de mimarıdır) 

Keremaki'ye sorun size anlatsın gelmişini geçmişini... 
Description: http://wowturkey.com/forum/images/smiles/biggrin2.gif 

Hemen yanında da meşhur Deutsche Orient Bank binası (1890) vardır. 

Bismarck tarafından yaptırılan (mimarı: August Jachmund) bu kuleli (tıpkı Vakıf Han gibi) neoklasik bina aynı zamanda Türkiye'deki ilk çok katlı yüksek ofis binasıdır (yani gökdelenlerin dedesidir 
Description: http://wowturkey.com/forum/images/smiles/biggrin.gif) 

Deutsche Orient Bank binası İstanbul'da yeni bir moda başlattı (kuleli yüksek apartman) ve Rumeli Han, Vakıf Han, Büyük Postahane ve Frej Apartmanı gibi pek çok benzer "kuleli yüksek bina" inşa edildi.
 

İlerlediğinizde, tam karşıda Mısır çarşının giriş kapılarından bir tanesi var. Burayı zaten herkes biliyor, anlatmıyorum. 



Mısır Çarşısı'nın içine girip dümdüz ilerleyin, son kapıya gelmeden sola dönün (Malatya Pazarı'nın ordaki kapıdan)

Mısır çarşısından çıkın tam karşınızda Kuru Kahveci Mehmet Efendi var. Buradan Türk kahvesi alabilirsiniz. 

Kuru Kahveci Mehmet Efendinin tam karşısında küçücük bir dükkan var. Buradan beyaz peynir almanızı tavsiye ederim. Eğer Kurukahveciye dönmeden düz gitseydiniz,
burada her türlü pasta malzemeleri alacağınız yerlerin merkezleri var. Ayrıca Av ile ilgili her türlü araç gereci alacağınız bir dükkan var.

Gözlük için ,
Numaralı , çerceve , cam ya da güneş gözlüğü farketmez, burada, marka gözlükleri çok uygun fiyata alabilirsiniz. Köşedeki YKB den sağa Doğubank'a doğru giderken sağdaki ilk hanın içine girin, bunun içinden yürüyün karşıdan yine aynı handan çıkış kapısından çıkmadan en sonda sağdaki dükkan,İnci Optik (Resimde)


Bu hana gelmeden 1 ya da 2 dükkan geride dalgıç malzemeleri satan bir dükkan var.

Türkiyenin en eski ezcanesi ve sahibide ilk eczacılardan olan bir eczane var. Hiç bir yerde olmayan ilaçları (doğal ilaç) burası satıyor ya da tarife göre ilaç yapıyorlar. Sultanahmet'e doğru yürüken(yukarı) YKB'yi geçin, sonraki ilk sağa dönün 50 metre ilerde soldaki Eczane.

Hiç bir yerde bulamayacağınız şaka malzemeleri satan bir dükkan var. Filibe Köftecisnin yanında.
Galata Köprüsünü herkes biliyor anlatmıyorum, sadece buranın altında bira içmek ideal. Gitmek isteyen beni yanına alabilir

Nimet Abla dan Milli Piyango almak için Mısır çarşına gitmeniz yeterli, hemen Mısır çarşısının yanı.
Yazıyı bitirirken odamdan 13 yıl boyunca seyrettiğim birkaç manzara koyuyorum.
Tam karşımda boğaz köprüsü, gemiler, sağımda Topkapı Sarayı, gar.(Resimde altta)




Ayrıca, yürürken her çeşir esnaf ile karşılaşabilirsiniz.(Resimde altta)


Yukarıdaki tüm fotoğraflar bana aittir.

NOT:  Yazıyı okumayı bitirdikten sonra sizin için paylaştığım bir şarkıyı dinleyip blogdan öyle çıkabilirsiniz.

Bülent Baykal